3 Ocak 2013 Perşembe

İlk Haberleşme Uydusu



          Yeryüzündeki iki istasyon arasındaki haberleşmede kullanılmak üzere dünya yörüngesine uydu yerleştirme fikri yıllar önce çeşitli bilim adamları tarafından dile getirilmiş olmakla birlikte, bu konudaki en somut öneri Ekim 1945'de “Wireless World” adlı dergide yayımlanan “Extraterrestrial Relays - Can Rocket Stations Give World-wide Radio Coverage?” adlı makalesinde Arthur C. Clarke tarafından yapılmıştır. Roket ve mikrodalga teknolojilerini kullanarak uzayda tekrarlayıcı istasyonu kurulabileceğini öngören yazar, Almanya’nın 2. Dünya Savaşı sırasında geliştirdiği V-2 roketlerine benzer bir sistemle uzaya haberleşme uydusu gönderilip, dünyanın etrafında bir yörüngeye yerleştirilebileceğini, uydunun dünyadan 19.323 millik bir mesafeye yerleştirilmesi durumunda dünyaya göre sabit kalacağını ve bütün dünyayı kapsayacak şekilde radyo yayınlarının yapılabileceğini belirtmiştir.
          Bu önerinin yaklaşık 20 yıl sonra gerçekleştiği, geçen bu sürede ise çeşitli deneylerin yapıldığı görülmektedir. Tek yönlü telemetre sinyali gönderen ilk aktif uydu olan Sputnik-1, Rusya tarafından 04.10.1957'de uzaya gönderilmiş ve 21 gün boyunca yer yüzüne sinyal göndermiştir. ABD tarafından 01.02.1958'de uzaya gönderilen Explorer-1 uydusunun gönderdiği sinyaller de yaklaşık 5 ay süresince yeryüzünden alınabilmiştir. ABD tarafından yapılan diğer bir denemede ise Score adlı uydunun 18.12.1958'de uzaya gönderilmesi ve daha önce kaydedilmiş bir mesajı dünyaya yayınlamasıdır.
          Haberleşeme amacıyla ilk kullanılan uydu ise Dünya'nın doğal uydusu olan Ay’dır. ABD tarafından 1956'dan 1962'ye kadar Ay’a gönderilip yansıtılan elektomagnetik dalgalarla Washington ile Hawaii arasında haberleşme sağlanmıştır. Ancak, Ay’ın her iki taraftan da görülmediği durumlarda haberleşmenin yapılamadığı dikkate alınarak, bunun yerine yapay bir yansıtıcın uzaya gönderilmesinin daha uygun olacağına karar verilmiş ve yaklaşık 30 metre çapında ve 50 kilogram ağırlığında aluminyum kaplanmış plastik bir balon 12.08.1960'da uzaya gönderilerek orta yükseklikte bir yörüngeye yerleştirilmiştir. Echo-1 olarak adlandırılan bu uydu kullanılarak ABD ile Avrupa arasında haberleşme gerçekleştirilmiştir.
         Yapılan bu deneyler sonrasında ilk aktif uydu projesi olan Telstar uyduları gündeme gelmiştir. Atlantik Okyanusunun iki yakası arasında televizyon programı iletimi için planlanan Telstar-1 uydusu 10.07.1962'de uzaya gönderilmiş, ancak beklenmedik bir radyasyon sorunu yüzünden sadece birkaç hafta hizmette kalmıştır. Bu uydudan sonra 07.05.1963'de uzaya gönderilen Telstar-II uydusu daha başarılı olmuştur. Söz konusu uydular deneysel amaçlı olduğundan ticari kullanıma sunulmamış, bu uydulardan sonra 13.12.1962'de uzaya gönderilen Relay-I uydusu ise ses, data ve görüntü iletimi için tasarlanmıştır. Aynı yıllarda Fransa, İngiltere ve Kanada’nın da uzaya çeşitli uydular göndererek denemeler yaptığı bilinmektedir.

           O dönemde uydu teknolojisi konusunda tartışılan en önemli konu bu amaçla kullanılacak yörüngeler olmuştur. Yapılan ilk denemelerde kullanılan orta mesafeli yörüngelerin sağladığı imkanlara karşılık bazı sakıncaları bulunduğundan, dünyaya göre sabit pozisyonlu uyduları konuşlandırmaya imkan sağlayacak uzun mesafeli yörüngelerin daha uygun olacağı görüşüne varılmış ve bu yörüngeye yerleştirilmek üzere üretilen SYNCOM-1 uydusu 14.02.1963'te uzaya fırlatılmıştır. Bu uydunun yörüngeye yerleştirilmesi sırasında sorun yaşandığından başarılı olunamamış ve SYNCOM-II uydusu uzaya gönderilmiştir. Bu uydu kullanılarak 26.07.1963'te yeryüzünde iki nokta arasında karşılıklı olarak gerçek zamanlı haberleşme gerçekleştirilmiştir. Daha sonra 19.08.1964'te SYNCOM-III uydusu uzaya gönderilmiş ve yapılan deneylerle ticari haberleşme için uydu teknolojisinin kullanılabileceği kanıtlanmıştır.
          Bu teknolojinin ticari haberleşmede kullanıldığı ilk projeler INTELSAT ve INTERSPUTNIK projelerdir. ABD öncülüğünde başlatılan girişim sonucu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından alınan 1721 sayılı karar doğrultusunda 20.08.1964'te ülkeler arasında imzalanan anlaşma ile INTELSAT organizasyonu oluşturulmuştur. Oluşturulan bu organizasyon, küresel haberleşme amacıyla kullanılacak uydu sisteminin tasarımı, geliştirilmesi, üretimi ve işletilmesi ile görevlendirilmiştir. Birleşmiş Milletlere üye bütün ülkelere açık olan INTELSAT organizasyonuna kısa sürede çok sayıda ülke katılmıştır.
           INTELSAT organizasyonu tarafından ilk uydu (Early Bird/Erkenci) 06.04.1965'te uzaya gönderilmiş, yörüngesine yerleştirildikten sonra 28.06.1965'te hizmete verilen bu uydunun ömrü 18 ay olarak planlanmış olmasına karşılık Ocak 1969'a kadar kullanılmıştır. O dönemde kullanılan teknolojinin çoklu erişime imkân sağlamaması yüzünden biri ABD’de diğeri Avrupa’da olmak üzere sadece iki yer istasyonu arasında toplam 240 kanallık bir kapasite sağlanabilmiştir.

            1965'ten 2012'ye kadar geçen sürede uzaya çok sayıda haberleşme uydusunun gönderildiği, halen işletmede olan uzaydaki toplam uydu sayısının ise 994 adet olduğu, bunların %38'inin ticari haberleşme uydusu, %20'sinin resmi ve askeri amaçlı haberleşme uydusu olduğu, söz konusu teknolojinin dünyada yılda toplam 289,8 milyar Dolarlık bir pazarın oluşmasına yol açtığı bilinmektedir. 


Early Bird Uydusu




Ve uydu teknolojisinde gelinen son nokta (!)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder