20 Nisan 2013 Cumartesi

İlk Bilim Adamı



İbnü’l-Heysem
            
           Işığın yansımasını, kırılmasını, sapmasını, mercekleri, iç ve dış bükey aynaları konu alan ve Orta Çağ boyunca beş kez Latinceye çevrilip uzun yıllar Avrupa üniversitelerine referans kitabı olarak kullanılan Kitab-ül Manazir (Görüntüler Kitabı) adlı görkemli eseriyle bilinen ve modern optiğin kurucusu olarak kabul edilen Basralı İbnü’l-Heysem (965-1038) gözün herhangi bir ışık yaymadığını, görmenin dış kaynaktan gelen ışığın göze girmesiyle oluştuğunu belirtmiş; bu teorisini desteklemek üzere, iğne deliği genişliğindeki bir delikten gelen ışıkla görüntünün elde edilebildiği örneğini vermiştir. Atmosferin kalınlığı ve bunun astronomik gözlemler üzerine etkisini de ölçen İbnü’l-Heysem’in yoğun ortamlarda ışığın hızının azaldığını belirtmesi, her ne kadar kendisi açıkça söylememiş olsa da, çağdaş bilgi düzeyi açısından ışığın yapısını parçacık olarak kabul ettiği şeklinde yorumlanmıştır.


          Batı optik geleneğinde köklü bir değişim yaratan Kitab-ül Manazir’in ilk olarak 12. yüzyılın sonlarında veya 13. yüzyılın başlarında De Aspectibus adıyla Latinceye çevrildiği ve başta ünlü İngiliz filazof Roger Bacon (1214-1294) olmak üzere çeşitli bilim adamlarının konuyla ilgili düşüncelerini köklü olarak etkilediği; ayrıca Avrupa’da ilk olarak 13. yüzyılda kullanılmaya başlandığı bilinen gözlüklerin İbnü’l-Heysem’in eserinin çevirisinden sonra ortaya çıkmasının da bir rastlantı olmadığı bilinmektedir.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder