14 Aralık 2012 Cuma

Barbaros



         Örgütlü deniz savaşları konusunda uzun bir geçmişi geçmişi olan Akdeniz’deki en önemli gelişme 1499-1502 Türk-Venedik savaşları sonrasında Venedik ticaret yollarının önemli ölçüde Türklerin eline geçmesi, 28 Eylül 1538’deki Preveze Deniz Savaşı sonrasında da Akdeniz’deki denetimin tamamen el değiştirmesidir.  Halikarnas Balıkçısı’nın ünlü eseri Turgut Reis’te de söz edildiği gibi, emriyle baştardasına savaş meclisinin toplanacağını bildiren sancağı çektiren Barbaros sancak beylerini ve “benden yeğdir” dediği Turgut Reis’in başkanlığında gönüllü filosunun bütün reislerini toplamış, düşmanın ezici üstünlüğüne rağmen, savaşa zorlanıp kesin sonucun alınmasına karar verdikten sonra, günün ilk ışıkları ile yapımını da üstlendiği donanmasını yola çıkarmış, hiç kayıp vermeden günü bitirirken, Akdeniz’in gerçek egemeni olduğunu göstermiştir.


Denizlere hâkim olan cihana hâkim olur.
          


        Asıl adı Hızır olan Barbaros'a başarılarından dolayı Kanuni tarafından Hayreddin ismi verilmiş, onu tanıyan yabancı denizciler kızıl sakalından dolayı kendisine Barbarossa demişlerdir. 1533-1546 arasında Osmanlı donanmasında kaptanıderyalık yapan Barbaros'un daha önce çıktığı seferlerde de hiçbir gemisini kaybetmediği, kaptanıderya olmadan çok önce hem gemi tasarımı ve yapımında, hem de seyir sanatında oldukça ustalaştığı, gerçek bir denizci içgüdüsüyle rüzgârı ve hava durumunu hissetmeyi öğrendiği, geçmiş fırtınalardan kalan ölü dalgayı, rüzgârın gelişini haber veren yeni kabarmayı, kıyı akıntılarının hareketini ve rüzgâr çeşitlerini de çok iyi bildiği kayıtlarda yer almaktadır.





Barbaros'un İstanbul-Deniz Müzesindeki Sancağı













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder